Orucun faydaları nelerdir, Oruç Tutmanın Yararları
Kur'an-ı Kerimde orucun farz kılındığını bildiren ayetin sonundaki "ta ki
korunasınız" ifadesi orucun hikmetine dikkati çekmektedir. Allah Teala, her
derde bir deva, her hastalığa bir ilaç verdiği gibi kötülüklere karşı da korunma
vasıtaları vermiştir. İşte orucun bir özelliği de bizi kötülüklerden koruyan bir
ibadet oluşudur. Nitekim Peygamberimiz orucun bu özelliğini hepimizin kolayca
anlayabileceği şekilde güzel bir benzetme ile açıklayarak şöyle buyurmuştur:
"Oruç bir kalkandır, o halde oruçlu kötü söz söylemesin. Kendisi ile çekişip
kavga etmek isteyen kimseye iki defa, "ben oruçluyum" desin." Bir kalkanın
sahibini düşmandan koruduğu gibi oruç da aynı şekilde kişiyi kötülüklerden ve
günah işlemekten korur. Oruçlu, kötülüğü başlatan kişi olmayacağı gibi,
kendisine fena söz söyleyen ve kavga etmek isteyenlerin bu davranışlarına
karşılık: "Ben oruçluyum, ben oruçluyum" diyerek nefsine hakim olacak ve
kendisini kavganın içine çekmek isteyenlere uymayacaktır. Böylece oruç, bir
kalkan gibi kişiyi kötülüklerden korumuş olacaktır.
Oruç, bize daima Allah'ı hatırlatır, sorumluluk duygusunu geliştirir. Bir ay
boyunca devam eden bu manevî eğitim sonucu Allah korkusu kalblere iyice
yerleşir, bunun olumlu tesiri ile de insan davranışlarını kontrol altına alarak
her türlü kötülükten uzaklaşmış olur. Oruç, basit bir 'aç kalma' olayı değildir.
Onu sadece bu yönüyle değerlendirmek son derece yanlış olur. Oruç, köklü bir
irade terbiyesi, insanı kötü alışkanlıklardan temizleyen, çirkin davranışlardan
uzaklaştıran ve iyi huylar kazandıran bir ahlak eğitimidir.
İslam bilginleri orucun üç mertebesi olduğunu bildirilmiştir:
Birincisi; imsaktan akşama kadar yemekten, içmekten ve cinsel arzulardan
sakınmak suretiyle tutulan oruçtur. Bu oruç, şartları yerine getirildiği için
sahihtir. Ancak bunun gayesine ulaşması için oruçlunun ikinci basamağa
yükselmesi lazımdır.
İkincisi; birinci maddedekilerle birlikte, kulak, göz, dil, el, ayak ve
diğer organları günahlardan uzaklaştırmak suretiyle tutulan oruçtur. Çünkü bu,
organlar üzerinde olumlu etkisini gösteren ve sahibine ahlakî faziletler
kazandırarak gayesine ulaşan oruçtur.
Orucun sağlık yönünden faydalarını uzmanlar aşağıdaki şekilde açıklamışlardır:
"Sağlam insanlara orucun hiç bir zararı yoktur. Aksine (Oruç tutunuz, sıhhat
bulursunuz) hadis-i şerifinde işaret edildiği gibi, vücûda faydası vardır. 8-16
saat sindirim cihazının, karaciğerin dinlenmesi kendi kendini toparlaması büyük
bir faydadır."
"Oruç normal sıhhatli olan insanlar için çok faydalı bir perhiz teşkil eder. Az
yemek ve itidal ile yaşamak sonucu oruç tutanlar genellikle Ramazanda bir kaç
kilo zayıflarlar. Bu suretle 11 ay zarfında vücutta depo edilen zararlı yağlar
erimiş olur. Bu ise asrımızda herkese tavsiye edilen en önemli sağlık kuralıdır.
Çünkü şişmanlık şeker hastalığına pek yakındır. Ayrıca damar sertliği, kalb
hastalığı, tansiyon yüksekliği ve buna bağlı pek çok hastalığa müsait bir zemin
hazırlar. Demek oluyor ki oruç, bütün bu dertlerden insanı koruyucu bir etki
yapar."
Bu gerçeği, sadece bizim bilim adamlarımız değil, konuyu inceleyen yabancı bilim
adamları da dile getirmektedir:
1940 Nobel Tıp Ödülü'nü kazanan ünlü bilim adamı, Dr. Alexis Carrel "L'Hamme,
Cet İnconnu" adlı eserinde: "Oruç sırasında organizmalarda depo edilmiş besin
maddelerinin harcandığını, sonradan bunların yerine yenilerinin geldiğini,
böylece bütün vücutta bir yenilenme olduğunu ve orucun sağlık bakımından çok
yararlı olduğunu." söyler.
Oruç tutmakla bir süre nimetlerden uzak kalan kimse bunların değerini daha iyi
anlar. Sahip olduğu nimetlerden bir süre uzak kalmak insana, onları daha iyi
korumasını, israf etmemesini ve nimetleri kendisine veren Allah'a daha çok
şükretmesini öğretir. Nimetlere şükür ise onların çoğalmasına vesile olur.
Allah Teala şöyle buyuruyor: "Andolsun, şükrederseniz elbette (nimetimi)
artırırım." Sabır, başarıya ulaşmanın en önemli şartlarından biridir. Sahip
olduğu helal şeylere oruçlu olduğu için el sürmeyen kimse; iradesine hakim
olmuş, nefsini zorluklara alıştırarak terbiye etmiş ve üstün bir meziyet
kazanmış olur.
Böyle bir insan hayatta karşısına çıkabilecek sıkıntılar karşısında sarsılmaz,
bunlara kolaylıkla sabreder ve güçlükleri yenerek başarıya ulaşır. Acılı ve
üzüntülü durumlar karşısında sabır ve tahammül göstererek soğukkanlılığını
korur. Orucun askerlik ve yurt savunması bakımından da ayrı bir önemi vardır.
Savaş zamanlarında cephedeki asker, yiyecek ve içecek bulamadığı zaman açlığa ve
susuzluğa katlanmak zorunda kalabilir. oruç tutmaya alışmış olanlar, böyle
zorluklara daha kolay dayanırlar.