Orucu Ramazan sonrasına ertelemeyi gerektiren durumlar
Bir kimse aşağıdaki durumlarda Ramazan orucunu sonradan kaza etmek şartıyle
tutmayabilir veya başlamış olduğu orucu bozabilir. Ancak sonradan ilk fırsatta
tutamadığı günler sayısınca oruçları kaza etmesi gerekir. Bir kimsenin Ramazan
orucunu sonraya bırakabilmesi için geçerli sayılan özürler şunlardır:
1) Hastalık: Bir hasta oruç tuttuğu takdirde hastalığının
artmasından veya uzamasından korkarsa oruç tutmayabilir. Hastalığı iyileşince
tutamadığı oruçları kaza eder. Hastaya bakan kimse de böyledir. Ramazan ayında
düşmanla savaşan asker, oruç tuttuğu takdirde zayıf düşeceğinden endişe ederse
misafir durumunda olmasa bile oruç tutmayabilir. Savaşa katılacağı kesinlikle
veya kuvvetli bir ihtimalle biliniyorsa henüz savaşa girmeden önce de zayıf
düşme endişesiyle yine oruç tutmayabilir. Tutamadığı oruçları daha sonra kaza
eder.
2) Yolculuk: Ramazan ayında en az 90 km. mesafeye yolculuğa çıkan
kimse oruç tutmayabilir. (Hamza el-Eslemi adındaki sahabî peygamberimize
yolculukta oruç tutup tutmayacağını sorunca peygamberimiz ona: -"İster tut,
ister tutma" diye cevap vermişti. Bu hüküm, dinen yolcu (misafir) sayılan
kimseler içindir. İkamet ettiği yerden en az 90 km. veya daha fazla mesafeye
yolculuk yapan ve gittiği yerde 15 günden az bir süre kalmaya niyet eden kimse
dinen misafirdir. Eğer gittiği yerde 15 günden fazla kalmaya karar vermişse, o
yere vardığı andan itibaren misafir olmaktan çıkar.
Buna göre, Ramazan ayında bulunduğu yerden en az 90 km. uzaklıkta bir yere
yolculuk yapan kimse yolculuk süresince oruç tutmayabilir. Gittiği yerde 15
günden az kalacaksa hüküm yine aynıdır. Eğer gittiği yerde 15 gün kalacaksa
yolculuğu bitince vardığı yerde orucunu tutması gerekir. Yolculuk hali bitince
tutmadığı günleri kaza eder.
3) Zor Görmek: Orucu bozmak için ölümle veya vücuduna bir zarar
verilmekle tehdit edilen kimse orucunu bozabilir. Bozduğu orucu sonra tutar.
4) Gebe ve Emzikli Olmak: Gebe veya emzikli olan bir kadın, oruç
tuttuğu takdirde kendisine veya çocuğuna bir zarar geleceğinden korkarsa oruç
tutmayabilir. Gebelik ve emziklilik hali sona erince tutamadığı günleri kaza
eder.
5) Şiddetli Açlık ve Susuzluk: Oruçlu bir kimse açlık veya
susuzluk sebebiyle aklının bozulmasından veya vücuduna ciddî bir zarar
geleceğinden korkarsa, orucunu bozabilir. Sonra uygun bir zamanda tutamadığı
oruçları kaza eder.
6) Yaşlılık ve Düşkünlük: Vücudu günden güne düşen ve oruca
dayanamayan iyice ihtiyarlamış olan kimseler oruç tutmayabilir. Bunlar sonradan
da orucu kaza edemiyecekleri için tutamadıkları her günün orucunun yerine fidye
verirler. İyileşme ümidi olmayan hastalar da böyledir. Bu özür sahiplerinden
herhangi biri, özrü devam ederken ölürse tutamadıkları oruçlar için fidye
verilmesini vasiyet etmesi gerekmez.
Özrü ortadan kalkıp tutamadığı oruçlarını kaza edecek kadar bir zamana yetişir
de oruçları daha kaza etmeden ölürse bu oruçlar için malının üçte birinden fidye
verilmesini vasiyet etmesi lâzımdır. (Ölenin varisi yoksa malının tamamından
vasiyet eder.
Eğer vasiyet etmezse, varislerinin teberru olarak ölenin fidyesini vermesi
caizdir.