Okul, İşyeri ve Çevredeki Diğer Dinlere Mensup İnsanlarla İlişkiler
Okul, İşyeri ve Çevredeki Diğer Dinlere Mensup İnsanlarla İlişkiler
Dinimiz; müslüman olmayan kimselerin haklarına da saygılı olmamızı emreder, onlara zarar verilmesini ve haksızlık yapılmasını yasaklar.
Müslüman, yaşadığı toplumdaki insanlarla iyi ilişkiler içinde bulunmaya özen göstermelidir.
Arkadaşlarımız başka dinden olsalar bile onlarla iyi geçinmeli, kaba ve kırıcı davranışlardan sakınmalıyız.
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:
«Mü'min uysaldır. Başkaları ile iyi geçinir, kendisi ile iyi geçinilir. İyi geçinmeyen, kendisi ile de iyi geçinilmeyen kimsede hayır yoktur.» (121)
Tarih boyunca müslümanlar, başka dinlere mensup insanlara iyi davranmışlar, onları rahatsız edecek söz ve davranışlardan sakınmışlardır. İşte bu sayısız iyi davranış örneklerinden biri:
Hz. Ömer'in oğlu Abdullah bir gün hizmetçisine koyun kestirmişti. Koyunun etlerinden bir kısmını komşulara dağıtmasını emretmiş ve önce müslüman olmayan komşuya vermesini istemiş ve bu isteğini üç defa tekrarlamıştı. (122)
Müslümanların güzel ahlâkı ve iyi davranışlarını görenler, geçmişte (hiçbir zorlama olmadan) kendi istekleri ile seve seve müslüman olmuşlardır.
İnsanlar daha çok gördüklerine inanır. Bu sebeple biz, başka dinlere mensup olan komşularımız, okul ve işyerlerindeki arkadaşlarımızla İslâm ahlâkına yakışır bir şekilde iyi davranışlar içinde olmalıyız. Sergileyeceğimiz bu davranışlar, hem Yüce İslâm Dini'nin güzelliğini gösterir, hem de tarihi şan ve şerefle dolu olan milletimizin daha iyi tanınmasını sağlar. Böylece müslümanlar hakkındaki bazı yanlış kanaatler de düzelmiş olur.
Dinimize göre, bir müslüman, müslüman olmayan kimselerle tokalaşabilir, onlara yemek ikram edebilir. Hristiyan ve Yahudilerin yemeklerini yiyebilir. Başka dinden olanlarla alış-veriş yapabilir, hediye verip, verdikleri hediyeleri alabilir, hastalarını ziyaret edebilir. (123)
Bunlar, diğer dinlere mensup insanlarla iyi ilişkiler içinde olmamızın gereğini göstermektedir.
Bu bilgi 1549 kez okunmuştur.