ARİSTO ' nun hayatı

ARİSTO, ki biz ona kısaca NİKOMAKHOS oğlu ARİSTOTALES diyoruz, MERYEM oğlu JESUS CHRIST'ten yaklaşık değil, tam olarak 384 kusur yıl önce Makedonya'nın Stagiros kentinin İnternational Hospital hastanesinde yaklaşık 3 kilo 841,5 gram olarak dünyaya geldi.

Saray hekimi olan babası, Aristo'nun doğumunda bulunamadı, zira o sırada uzakdoğu gribinden kerevet döşek yatan Makedonya kralı 3. AMYNTAS'a ithal grip aşısı yapmakla meşguldü.

Aristonun cocukluğu normal geçti, ancak birçok olaya, bu çok mantıklı ya da mantıksız demesi, onun, ileride mantık biliminin, dolayısı ile akılcı ve bilimsel görüşlerin öncüsü, gerçeğin, hatta Vulkanlı Bay Mr. Spack'ın babası olacağının göstergesi idi.

Bulûğ çağında yaşıtlarından daha şanslı olduğu kesindir. Hekim olan babasının çantasını alarak, kızlarla tababetçilik oynaması onun, HİPOKRATES'ten o yana geleneksel doğa bilimi hakkında bilgi sahibi olduğunu, hatta bu oyunları 38 yaşına kadar götürdüğü söylenir.

Aristo 17 yaşındayken dul kalan annesi, onu, rahmetli babasının dostu PLATON'un Atina'daki Akademia'sına gönderdi.

20 yıl boyunca, POLİTİK AGORA, ENA ENA, ARES ABİNİN ALFA TİMİ gibi programlarda, EFLATUN ile felsefe dialoglarında bulundu. Partneri PLATON'un 80 yaşında M.Ö. 348/347'de doğal nedenlerden ölümğü üzerine, bir aile şirketi okulu olduğu bilinen Akademia'nın başına geçirilmeyi bekledi, ancak aile, PLATON'un yeğeni SPEUSIPPUS'u okulun başına atayınca, Atina'dan ayrıldı.

Arkadaşı Khalkedon'lu Ksenokrates ve belli başlı ardıllarından biri olan Eresoslu Theophrastos ile yeni kurulmakta olan ASSOS'ta bir Akademia açtı.

Behramkale kralı Hermias'a ders vermek üzere gittiği sarayda, hükümdarın evlatlığı veya yeğeni yüksek elektra kompleksli Pythias ile oynadığı son tababetçilik oyunu sonucunda evlendi ve bir kız babası oldu.

Aristo'nun kral Hermias'a 12 bölüm öğüt bulunan POLİTİKA adlı yapıtının 7. kitabında, ideal evlenme yaşının erkekler için 37 (kendisi gibi), kadınlar için ise 18 (karısı gibi) olduğunu söylemiştir ve böylece, belki de 19 sayısının kerametinin temellerini atmıştır.

Assos'ta gecen mutlu 3 yıldan sonra, LESBOS adasına geçerek mesleğini sürdürdü. İsa'dan önce 343/342'de BÜYÜK İSKENDER'e 3 yıl hocalık yaptığı, ancak bu süre sonunda Aristo'nun bir problemine sıkılarak kılıcıyla çözen İskender'in "KUSURA BAKMA HOCAM HAYAT KISA VE FETHEDİLECEK KOCA BİR DÜNYA VAR" dediği rivayet edilir.

İ.Ö. 335'te Platon'un yeğeni Speusippos ölünce Atina'daki Akademia yine başsız kalır. Aristo, dogduğu şehir olan Stagiros'tan koşarak, Akademia'nın başına geçmek için kendini bir kere daha feda etti. Ama tarih tekerrür eder. Kendini yürüyüşe veren Aristo, Atina dışında üzeri kapalı avlulardan oluşan binalar kiralar ve adına LYKEION (lise) gizemci ya da gezenler (peri paretik) denen okulu kurar.

Büyük İskender M.Ö.32'te tüm dünyayı fethettiğini düşünerek başka gezegenlerde de aynı şeyi yapmak üzere yeryüzünden ayrılır. Bunu fırsat bilen Atina'lılar, Makedonlara başkaldırırlarken, Aristo'yu da, İskender'e dünya fethi sanatını öğrettiği için ihanetle suçlayarak, persona non grata ilan ederler.

Baldıran kokteyli (ki o zamanlar şurup deniyordu) içmek istemeyen Aristo, herkesin uyuduğu bir gece vakti, merkebinin ayaklarına çaput bağlar ve sesizce Atina'yı terk eder.

Onulmaz bir hastalığın pençesine düşen Aristo, tababet bilgisi ile bunun YENGEÇ hastalığı olabileceğini düşünür (ki bugün biz KANSER diyoruz). ZIKKIMIN kökünden yaptığı ilaç da (ki Dr.Ziya Özel, onu ZAKKUMUN kökünden yapmıştır) fayda etmez ve ataları ile buluşmak üzere M.Ö. 321'de sonsuz doğuya geçer.

Toplam Tekil Okunma: 66979 kez | Günlük Tekil Okunma: 1 kez | Çoğul Okunma: 146268 kez