Deyim Nedir? Deyimlerin Özellikleri Nelerdir?
Deyim Nedir? Deyimlerin Özellikleri Nelerdir
Birden fazla sözcükten oluşmuş, bir kavramı karşılamak amacıyla kullanılan ve
bir durumu en kısa yoldan anlatıp, cümleye çekici anlatım özelliği katan, çoğu
mecaz anlamlı kalıplaşmış söz öbeklerine "deyim" denir.
Türkçede kullandığımız deyimler şu özellikler taşırlar:
1. Birden fazla sözcükten oluşmuşlardır.
2. Çoğunlukla bir anlam kayması (mecaz) söz konusudur.
3. Cümle içinde anlatıma çekicilik kazandırır.
4. Deyim kalıbı aynen kullanılmalıdır.
a) Sözcüklerin yerini değiştiremeyiz.
b) Deyimi oluşturan sözcüklerin eşanlamlısını kullanamayız.
5. Deyimlerin arasına başka sözcükler girebilir:
Örnek:
Sen, ağzını hiçbir zaman hayra açmazsın.
6. Dilimizde kullandığımız deyimlerin çoğu "-mak/-mek" mastar ekiyle
adlandırılan "Deyimleşmiş Bileşik Eylem"lerdir. Bu kurala göre deyimleri
oluştururken kullanılan adlar, bazı ad çekim eklerini alarak kullanılabilirler.
Örnek:
El ayak çekmek. (mastar)
Deyimleri anlam ve biçim (kuruluş) yönünden iki grup altında
değerlendirebiliriz:
1. Anlamlarına göre deyimler:
a) Gerçek anlamlı deyimler
b) Mecaz anlamlı deyimler
2. Biçimlerine (Kuruluşlarına) göre deyimler:
a) Tam yargı anlamı vermeyen deyimler
b) Tam yargı anlamı veren deyimler
1. Anlamlarına Göre Deyimler:
a) Gerçek anlamlı deyimler:
Bu gibi deyimler anlatıma güzellik katmak amacıyla kurulmuştur. Deyimi oluşturan
sözcüklerin anlamı benzerlik (mecaz) anlamını düşündürmeden, kavramları olduğu
gibi karşılayan kalıplaşmış söz öbekleridir.
Örnek:
Canı sağ olsun
b) Mecaz anlamlı deyimler:
Bu tür deyimlerde, kullanılan deyimin okuyu-cuya verdiği anlamın, gerçek
anlamından farklı bir anlama büründüğünü görmekteyiz.
Mecaz anlamlı deyimlerde kullanılan sözcük-lerin ya biri ya da tümü gerçek
anlamını yitir-miştir.
Türkçemizde bu çeşitteki deyimler gerçek anlamlı deyimlere nazaran daha çok
karşımı-za çıkmaktadır.
Örnek:
Buz gibi soğumak
Beyninden vurulmuşa dönmek
2) Biçimlerine Göre Deyimler:
a) Tam yargı anlamı vermeyen deyimler:
Türkçemizdeki deyimlerin bazılarında sonunda eylem veya ekeylem yoktur. Bu tür
deyimler tam yargı anlamı vermezler.
Örnek:
Göz ağrısı, cebi delik, yarım ağız, sofrası açık, gözü açık vb.
b) Tam yargı anlamı veren deyimler:
Bu türdeki deyimlere anlam yükleyebilmek için çekime girmeli veya cümle
biçimindeki deyimler olmalıdır.
Çekime girecek biçimdeki deyimler "-mak/-mek" mastar ekiyle adlandırılan
"anlamca bileşik eylem" özelliğindeki deyimlerdir. Bu tür deyimler değişik ad
çekim ekleri kip ve kişi ekleri ile çekime girerler.
Örnek:
Babası bağırınca dut yemiş bülbüle dönmüştü.
Deyimlerin bir bölümü de benzetme istiare, mecaz-i mürsel kurallarıyla
kalıplaşmıştır.
Örnek:
Dama taşı gibi oynatmak. (Benzetme)
Eli kolu bağlı kalmak. (İstiare)
Başını belaya sokmak (mecazı mürsel)